Kitap İncelemesi: Emile Zola-Suçluyorum

 

Emile Zola'nın bu kitabı onun Fransa'da Alfred Dreyfus olayıyla ilgili Üçüncü Fransız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Félix Faure'a yazdığı bir mektuptan oluşur. Dreyfus Olayı, 1894 yılında Yüzbaşı Alfred Dreyfus'un haksız yere casuslukla itham edilerek Fransa'da yargılandığı dava ve ardından gelişen olaylardır. Bu olay sonrasında Fransız toplumu adeta ikiye ayrılır. Öyle ki Tahsin Yücel eserde insanların sağcı-solcu olarak değil Dreyfus yandaşı ve Dreyfus karşıtı olarak ayrıldıkları raddeye geldiklerini açıklar.

Emile Zola eserde Dreyfus'un suçsuz olduğundan, haksız yere yargılandığından, bu durumun doğurduğu sonuçlardan bahseder ve Dreyfus'un suçsuz olduğunu bildiği halde susan kişilerin isimlerini açıkça söyler. Yazdığı mektubun sonunda bu olayın sorumlularının isimlerini açıklar ve onların hepsini "suçlar". Emile Zola, bu söylediklerinin onun için kötü sonuçlara mâl olabileceği ihtimalini göze alarak bunları söyler. Kendisinin bu mektubundan sonra ondan güç alan çoğu aydın, bu haksızlığın karşısında durmuştur. Bu sebeple Zola'nın bu mektubu olayın gelişmesi açısından önemlidir.

Eser, "öncesi" ve "sonrası" olarak bölümlere ayrılır. Öncesi kısmında Tahsin Yücel olayın ne olduğundan, nasıl geliştiğinden, Fransız toplumunun durumundan bahseder. Daha sonra Emile Zola'nın Félix Faure'a yazdığı mektubu gelir. Mektuptan sonra "sonrası" kısmı gelir ve burada yine Tahsin Yücel, Emile Zola'nın bu mektubundan sonra nasıl bir tepkiyle karşılaştığından ve Dreyfus'un özgür bırakılmasından bahseder. 

Dreyfus özgür bırakıldıktan ve Emile Zola bu mektubu yazdıktan sonra Zola yargılanır. Yani Dreyfus'un özgür bırakılmasının ardından olay kapanmaz. Zola'nın yargılanması genel af ile birlikte önlenir ancak bu olay Fransız tarihinde büyük bir olay olarak kalır. Aynı zamanda insanlık tarihinde de hep yerini koruyacaktır.