Totemizm:
İnsanla
hayvan, bitki gibi doğal varlıklar arasında bulunan akrabalık ilişkisi
inancıdır. Bu ilişki kuşaktan kuşağa aktarılır. Örneğin Türklerin kurt
neslinden gelmesi inancı gibi. Totem hayvana veya bitkiye dokunulamaz. Yalnızca
dinsel törenlerde tüketilebilirler.
Totem klanın
adını oluşturur, onun bir simgesidir. Totemler genellikle hayvanlardır ancak
cansız şeyler (yıldız, bulut vs) de totem olabilirler. Klanın geldiği kabul edilen
kutsal varlıktır. Totem olan şey kutsaldır ve yenmez. Kurban edilemez.
Totemizmde hayvana tapma yoktur. Onlar Tanrı değillerdir. Yalnızca akraba
olarak kabul edilir.
Animizm:
Animizmde her
şeyin bir ruhu olduğuna inanılır. Bu inanca göre ölenler ebediyen dünyadan
ayrılmazlar, ruhları doğada dolaşmaya devam eder. Bu sebeple Animizim'de ölü
kutsaldır. Onlar öbür dünyada da bu dünyaya benzer bir hayat yaşamaktadırlar.
Bu sebeple eşyaları da onlarla birlikte gömülebilir.
Animizme göre
kişinin vücudunun parçası onun ruhundan parça taşır. Bu sebeple insanın gölgesi
vs de onun ruhunun bir parçasını taşır. İnsanın kullandığı eşyalar insan ile
özdeşleşir. Bu sebeple ölen kişinin ardından eşyaları ya yakılır ya da fakire
verilir. Böylece ruh tekrar gelerek onları rahatsız etmez.
Eski
Türklerde insan ruhları genelde kuş olarak düşünülürdü. Ruhlar bedene girmeden
önce gökte kuş olarak yaşarlardı. İnsanlar öldükten sonra da göğe uçarlar.
Böyle bir inanç vardı.
Şamanizm:
Şamanizmde
"kam" da denilen şaman adlı kişiler vardır. Bu kişiler transa geçip
doğaüstü varlıklarla ilişki kurabilirler. Bunu güçlerini de toplum adına
kullanırlar. Her şamanın kendine ait özel gücü vardır. Bu güçleri toplum adına
kullanırlar. Tanrı ile insan arasında köprü görevi yaparlar. Şamanizmde birden
fazla Tanrı vardır. Göktanrı, evrenin gökte oturan yaratıcısıdır. Kendisi
evreni yaratınca görevi başka Tanrılara devretmiş ve kendisi de gökyüzünün en
üst katına çıkmıştır. Yarattığı şeyleri izlemektedir. Bu Tanrı insanın
üzerinden elini çekmez. Tanrı yeryüzüne insanlar için yardımcılar göndermiştir.
Bu sebeple Tanrılar insanları kendi kaderine terk etmemişlerdir.
Budizm:
6.yüzyılda Hindistan'da ortaya çıkmıştır. Budizm felsefik bir sistemdir. Buddha Gotama'nın 35 yaşında bir aydınlanma yaşaması ile doğmuştur. Gotama, aydınlanma yaşayarak bu dünyada varlığın, lüksün bir önemi olmadığını anlamıştır. Bu sebeple her şeyi bırakıp uzun süre ormanda tek başına yaşamıştır. 80 yaşına kadar da Budizm'in ilkelerini öğreterek yaşamını devam ettirmiştir. Budizm aslında bir yaşama biçimidir.
Budizmde her
şeyin refaha ulaştığı bir alem vardır. Bu alem "nirvana"dır. İnsanın
arzularının yok olduğu bir alemdir. Aynı zamanda yokluk alemidir. Zirve
noktasına çıkarak yok olunur. Ruh göçü (ruhların tekrar farklı şekillerde
dünyaya gelmesi) nirvanaya ulaşmak içindir. Nirvana'ya ulaşan kişiler amaçsız,
duyarsız kişileridir.
Zerdüştlük:
Zerdüşt
tarafından kurulan bu inanç sistemi, İran'ın millî dini olmuştur. Bu inanca
göre beden pis, ruh temizdir. Ruh bedenden kurtulunca beden yakılır.
Türkistan'da
yayılarak Orta Asya'da etkili olmuştur. Çin motifi olan cennet kuşu
Zerdüştlüğün simgesi haline gelmiştir. Zerdüştlükteki ateş kültü İran
kültüründe tapınma objesidir. Türklerde ise böyle değildir. Bir temizleme
aracıdır. Bu sebeple bu inançta ateş kültü önemli bir yer tutmaktadır.
Maniheizm:
Mani
tarafından kurulmuş olan bir dindir. Bu dine göre yaşadığımız dünya iyi ve
kötünün bir araya gelmesinden oluşmuştur. Yaşadığımız dünya iyi ve kötüden
ibarettir. Dengeyi kaybetmemek gerekir. Madde ile mana dengesini
kuramadığımızda bu evrenin sonunu getirir.
0 Yorumlar