Berci Kristin Çöp Masalları Kitabı İncelemesi

 


 Berci Kristin Çöp Masalları, köyden kente göç ederek bir çöplük yığını etrafına yerleşip gecekondu kültürünü üreten bir grup insanın hayat mücadelesini konu edinir. Postmodern süreçte ortaya çıkmış ancak postmodern olmayan bir eserdir. Eser aslında kimsenin hikâyesi değildir. Herkese az yer verilmiştir. Hep geçici olaylardan bahseder. Tek bir ana karakter vardır o da Çiçektepe'dir. 

 Eser görünürde yoksulluk sorunu gibi toplumsal sorunlara değinir ancak destanlardan, masallardan, efsanelerden beslenmiştir ve bu sayede büyülü gerçekçilik görülür. Gerçekle fantastiğin iç içe geçmesiyle oluşmuştur. Karakterlerin bireysellikleriyle değil de toplumsal olarak ön plana çıkmaları büyülü gerçekçiliğin özelliklerinden biridir.

 Büyülü gerçekçilikte dil zıtlıkları ve çatışmaları yapıcı bir şekilde ele alınır. Anlatıcı herhangi bir olayı anlatırken bazı dil oyunlarına başvurur. Direkt olarak anlatmaz. Bu eserde de bu özellik görülür:

"Kadınlar buz kesmiş bebeklerini bir sevinçle kucaklarına aldılar."

 Bu cümlede de anlatılmak istenilenin direkt anlatılmadığını, estetik açıdan güzel göründüğünü görürüz. Buna bağlı olarak Çiçektepe'nin ismi de aslında bir ironidir. Aslında orası bir "Çöptepe"dir. Eserdeki büyülü unsur aslında anlatımdadır. Eserde yaşanılan olaylar her ne kadar gerçekçi olsa da anlatımı büyülüdür. Yazar, olayı masalımsı bir dille anlatır.

 Eser toplumsal konulara değinmesi, geleneksel roman tiplerinden sıyrılıp merkezde roman karakteri bulundurmaması, modernist roman anlatım tekniklerinden yararlanması bakımından farklı ve özgün bir eserdir.


 

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar