Realizm Nedir?


Realizm, diğer adıyla gerçekçilik, 19. yy.'ın ortalarında sanata hakim olan ve gerçeğin olduğu gibi aktarılmasını esas alan sanat/edebiyat akımıdır. İlk olarak Fransa'da ortaya çıkmıştır. Romantizm akımına tepki olarak ortaya çıkmıştır. Realizm akımının kurucusu ve en önemli temsilcisi Gustave Flaubert olarak kabul edilir. İlk realist roman ise Gustave Flaubert'in "Madame Bovary" adlı romanıdır.

Gustave Flaubert


19. yy.'a gelindiğinde Aydınlanma Çağı'na girilmekle birlikte bilim gelişmiş ve birçok teknolojik yenilikler yaşanmıştı. Avrupa ülkeleri dünyanın en güçlü ülkeleri haline gelmeye başlamıştı. Bu dönemde Pozitivizm görüşü ortaya çıkmış ve bu da Realizm akımının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Realistler hayatı, tabiatı, insanı ve tüm olayları olduğu gibi anlatmaya çalışırlar. Realizmde gerçekçi bakış açısı önemli bir yer tutar. Bu sebeple realist sanatçılar eserlerinde dış dünyadaki olayları olduğu gibi anlatmışlardır. Anlattıkları konuyu tarafsız bir şekilde objektif olarak dile getirmişlerdir. Kendi düşüncelerini esere yansıtmazlar. Mekan, çevre tasviri oldukça önemlidir. Gözleme önem verdikleri için çevre tasvirini de ayrıntılı bir biçimde yapmak isterler. Bunların dışında realistler, romantiklerin süslü dillerine karşı sade ve yalın bir dil kullanmışlardır.
Dünya edebiyatındaki realist sanatçılar şunlardır: Stendhal, Balzac, Gogol, Turgenyev, Dostoyevski, Tolstoy, Anton Çehov, Maksim Gorki, J. Steinbeck.

Fyodor Dostoyevski


Realizm en çok romanda, hikayede ve tiyatroda etkili olmuştur. 1880'lerden itibaren ise yerini, kendisinin devamı olan Natüralizm akımına bırakmıştır.                                                             





Yorum Gönder

0 Yorumlar