Hümanizm ve Rönesans


Hümanizm, Batı toplumlarının içinde yaşadıkları dünyaya karşı tepki olarak geliştirdikleri, 14. yy.'dan itibaren etkisini gösteren bir dünya görüşüdür. Kelime anlamı olarak "insanlık aşkı, insancıllık, insanı sevmek" anlamına gelir.
Rönesans ise Hümanizm'in etkisinde ortaya çıkan ve hemen her alanda yaşanan yenilenmedir. "Dirilme, yeniden doğuş" anlamlarına gelir.
 Hümanizm ve Rönesans, Batı milletleri ve toplumları için büyük bir öneme sahiptir. İlk olarak 14. yy.'ın başlarında İtalya'da görülmeye başlanmış ve 16. yy.'ın sonuna kadar varlığını sürdürmüştür. Hümanizm ve Rönesans'ın ilk temsilcileri Dante, Petrarca ve Boccacio'dur.

Dante Alighieri

14. yy'a kadar Avrupa, Hristiyanlığın belirlediği skolastik düşünce yapısını benimsiyordu. Bu düşünce yapısında toplumda sınıfsal farklılıklar vardı ve düşünce özgürlüğüne yer yoktu. Toplum, aristokrat sınıf tarafından yönetiliyordu. Hümanizm de böyle bir ortamda doğdu. Hümanizmin doğumunun ardından hür düşünce gelişti, Latince eğitimi yaygınlaştı, matbaa icat edildi. Böylece toplum içinde yaşadığı durumu sorgulamaya başladı ve sonunda din merkezli düşüncenin yerini insan merkezli düşünce aldı.
Hümanizm ve Rönesans'ın gelişmesinin sebeplerinin arasında şunlar da vardır: Matbaanın icadıyla birlikte okuyucu sayısının artması, bilgilerin geniş kitlelere yayılması, coğrafî keşiflerin yaşanması.

Orta Çağ Avrupasındaki sosyal sınıf 

Hümanizm ve Rönesans'ın sonuçları da şunlardır: Derebeyliklerin ortadan kaldırılması, şehirleşmenin gelişmesi, maddi refahın artması, dilin gelişmesi, özgür düşüncenin ortaya çıkması.
Bu sebeple Hümanizm ve Rönesans, Avrupa için bir dönüm noktasıdır. Dinî görüşten aklî görüşe geçiştir. Toplumu kısıtlayan katı kurallara karşı bir mücadeledir. 
Rönesans Dönemi Hümanistleri arasında şu isimler vardır: Dante, Petrarca, Boccacio, Montaigne, Cervantes, Shakespeare.

William Shakespeare









 

Yorum Gönder

2 Yorumlar